Numan Sabit Efendi


Sivas’ın Sarı Hatip Oğulları ailesine mensup olan Numan Efendi (1768-1883), Sivas’ta dünyaya gelir. Bazı kaynaklarda Sarı Hatipzâdeler olarak da geçen ve tarikat erbabından olan Hatipzâdeler, Sivas şehrinde vakıf faaliyetleri ile ön plana çıkmış bir ayân ailesidir . Eğitim alanında da önemli bir yere sahip olan ailenin bazı fertlerinin müderrislik ve kadılık görevlerini ifa ettikleri de bilinmektedir. Müftülük atamaları ile ilgili belgelerde Sivas’ta bulunan Müftü-zâde, Altıparmak-zâde ve Hatip-zâde aileleri arasında geçen ilginç rekabet açıkça görülmektedir. Özellikle vakıf zeminlerinin kiralanmasında Zaralı-zâdeler ve Selmanoğulları ile mücadele etmişlerdir.
Şeyh ve müftü Numan Sabit Efendinin Babası, Şeyh Ahmet Hamdi Efendi, annesi Köprülü sülalesinden Ayşe Hatun’dur. Eğitimini Buruciye Medresesinde tamamlayan Numan Efendi çalışkanlığıyla Sivas Müftülüğüne yükselir. Kendi vakfiyesinde, “Vefatım Sivas’ta vak’i olursa ki kitiphane önünde defn olunmak mukadder oldukda” diyerek gömülmek istediği yeri belirlemiştir.
Numan Efendi yöre halkı arasında, “Yılancık Baba” veya “Yılancık Evliyası” olarak tanınmaktadır . “Yılanlı Baba” denilmesinin sebebi olan rivayet şöyledir. Numan Efendi Sivas’ta dolaştığı bir gün yılanların saldırısına uğrar. Yılanlar ona zarar vermez. Yöre halkı, türbenin yılancık hastalığını iyileştirdiğine inanmaktadır. Doğu cephesindeki ejderli suluktan akıtılan suyun, Yılanlı Baba tarafından okunduğuna inanılır. Ayrıca bu suyun toprakla karıştırılarak yapılan çamurun, yaraların üzerine sürülmesi ile yaraların iyileşeceğine inanılmaktadır.
Konağı, yaptırdığı çeşmesi ve günümüze ulaşamayan kütüphanesi Ulu Camii’nin batısına düşmektedir. Müderrislik yapan Numan Sabit aynı zamanda âlim ve şair olup bir divanı vardır.
Büyük Türk halk musikisi sanatkarı ve derleyicisi Muzaffer Sarısözen de Sarıhatipoğulları ailesine mensup olup, Müfti Numan Efendi’nin torunlarındandır.
1758’de yaptırılan Numan Efendi Kabristanının giriş kapısı üzerindeki kitabede, “Ey lütfu gizli olan Allah!. Bizi korkularımızdan emin eyle, koru”, yazılıdır. Doğu cephesindeki 3. pencere alınlığındaki kitabenin birinci satırı: ‘’De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddini aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zumer Suresi, 52, 53 ) yazılmıştır.
Yapı, Sarı Hatip-zadelerden, Sivas Müftüsü Numan Efendi tarafından 1758’de yaptırılmıştır . Kabristanın içinde hem Numan Efendinin hem de ailesinin mezarları olup, ziyarete açıktır. Kabristanın içinde, altı tane doğu-batı yönünde mezar yer almaktadır. Kabristanın içerisinde yer alan mezar taşları ve yapı kitabeleri sülüs hat ile yazılmıştır. Yapıya, güney-batı cephesine açılmış olan alçak, dikdörtgen kapıdan girilmektedir. Kapının üzerinde kitabe vardır. Güney-doğu cephesine, çeşme yapılmış olup alınlığında kitabesi bulunmaktadır. Sivas türbeleri içerisinde yapıya bağlı çeşmesi olan tek eser Numan Efendi kabristanı olup 1978’de aslına uygun şekilde restore edilmiştir.