Şeyh Ömer

Bayramören ilçesi Erenler köyünde yattığına inanılan Şeyh Ömer'le ilgili bir anlatıya göre Şeyh Ömer'in yaşadığı zamanlarda köyde "Abdullah" adında bir kişi askere gidecekmiş; ancak askerliğin sıkıntılarından korkuyormuş. Şeyh Ömer: "Oğlum, üzülme. Sıkılınca, darda kalınca beni düşün" demiş. Abdullah adındaki kişi, askerde düşmanlarla bir çatışmaya girmiş. Bir tarafında Yunan askerleri diğer tarafında koskoca bir ırmak varmış. Bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünürken aklına Şeyh Ömer gelmiş ve ona rabıta yapmaya başlamış. Gözlerini açınca karşısında Şeyh Ömer'i görmüş, Şeyh Ömer, onu alıp ırmağın karşı kıyısına geçirmiş. Askerden dönünce hemen Şeyh Ömer'in evine gidip ona teşekkür etmiş. Şeyh Ömer de: "Oğlum benden bilme; Allah'tan bil!" demiş.

Türbesi Bayramören ilçesi Erenler köyünde bulunan Şeyh Ömer'in hayattayken pek çok keramet gösterdiğine inanan yöre halkı bir gün sulanmış bir tarladan geçtiğini; ancak ayak izinin bulunamadığını anlatmaktadır.

Bayramören ilçesinde Şeyh Ömer'in zamanında Çatkese köyünde yaşayan keramet ehli bir kişi varmış. Şeyh Ömer'in evinde bir gün misafirleri "yüzük oyunu" oynuyorlarmış. Şeyh Ömer de elinde bir maşayla ocaktaki külü eşeliyor, bir taraftan da gülüyormuş. Yanındakiler: "Ya, adam delirdi herhalde kendi kendine gülüyor" diye içlerinden geçirirken tam o sırada ocağın bacasından bir avuç toprak parçası inmiş. Misafirler, korkudan kaçışmaya başlayınca Şeyh Ömer: "Oğlum korkmayın. Çatkese'deki mübarek, tarlasını suluyordu ben de onun suyunu kesiyordum. Bana kızıp toprak attı" diyerek şakalaştıklarını söylemiş.