Hacı Ali Turab-ı Veli

Şabanözü ilçesi Mart köyünde türbesi bulunan Hacı Ali Turab-ı Veli ile ilgili bir anlatıya göre Hacı Ali Turab-ı Veli, Hz. Muhammed (SAV)'in soyundan İmam-ı Muhammed Bakır'ın neslinden gelmektedir. Babası S. Ahmet, annesi Zeynep Hatun'dur. Türkistan'ın Sayram kasabasında doğmuştur. 1265 tarihinde Şabanözü ilçesinin Mart köyünde vefat etmiştir. Türkistan Pîri Şeyh Hoca Ahmet Yesevi, oğlu Kutbettin Haydar komutasında Anadolu'ya gönderdiği beş bin kişilik ordunun sancaktarı olarak Hacı Ali Turab-ı Veli'yi görevlendirir. Ordu, Keskin Tekfuru'na yenilir, bunun üzerine Hacı Ali Turab-ı Veli, 1205 yılında soğuk bir kış günü Kengiri'ye (Çankırı) gelerek sabahın erken saatinde ezan okur. Uykusundan uyunan Kengirililer, Hacı Ali Turab-ı Veli'yi kilisenin beyaz mermerinde yakalayarak kilisenin avlusundaki bir kuyunun içine atıp üzerine taşlar bırakırlar. Kısa bir süre sonra üzerindeki taşları kerametiyle kaldıran Hacı Ali Turab-ı Veli, tekrar ezan okumaya başlar. Kengiri halkı, onu yakalayarak tekrar kuyuya atar ve çıkmasın diye üzerine daha büyük taşlar atar. Kuyunun üzerindeki taşları yine kerametiyle kaldırarak kuyudan çıkan Hacı Ali Turab-ı Veli, tekrar ezan okur ve halka bir nutuk çekerek şunları söyler: "Ey Kengiri halkı gelin Müslüman olun, kurtuluşa erin ve kıyamet gününde helak olmayın." Bunun üzerine Kengiri halkı, O'nu yakalayarak kuyuya tekrar atar ve bu defa üzerine daha fazla sayıda taş koyar. Yine kerametiyle kuyudan çıktığını gören Kengiri Tekfuru ile Maruf Tekfuru, adamlarını toplar ve Hacı Ali Turab-ı Veli'yi yakalayarak zincire vururlar. Kengiri'ye gelmesin diye Eldivan Dağı'na götürüp (bugün Uluçam diye bilinen) bir ağaca sıkıca bağlarlar ve yanına bir nöbetçi bırakırlar. Hacı Ali Turab-ı Veli, zinciri kırarak, bugünkü Şabanözü ilçesi Mart köyüne gelir ve "burası mart gibi soğukmuş" diyerek yerleşir ve köyü kurar. Böylece köye adı da verilmiş olur.

Eldivan ilçesine bağlı Küçük Hacı Bey köyünün kurucusu İsmail ile Büyük Hacı Bey köyünün kurucusu İbrahim adlı iki kardeş hacca gitmeye niyet ederler. Her ikisi de rüyalarında Hz. Muhammed'i görürler. Peygamberimiz, onlara hacca gitmeden önce Hacı Ali Turab-ı Veli'yi ziyaret etmelerini söyler. Ertesi gün her ikisi de Mart köyüne gelerek Hacı Ali Turab-ı Veli'yi ziyaret ederler. O da rüyasında Hz. Muhammed'i görmüş ve Peygamberimiz hac maksadıyla iki kardeşin O'nun yanına geldiklerini haber vermiştir. Bu yüzden Hacı Ali Turab-ı Veli misafirleri beklemektedir. Bir müddet sonra misafirler gelir. Büyük kardeş İbrahim: "Bak Hacı Ali, biz hacca ikinci defa gidiyoruz. Hâlbuki senin maddi durumun bizden iyidir, niçin hacca gitmiyorsun, yoksa canın istemiyor mu?" der. Bunun üzerine Hacı Ali Turab-ı Veli: "Nasip olursa Mekke ve Medine'ye gider, ceddime yüz sürer ve hac farizasını yerine getiririm" der ve misafirlerini yolcu eder. İki kardeş hac için

kutsal topraklara giderler ve arife günü hacı adaylarının Vakfe'de saf olduklarını ve onlara Hacı Ali Turab-ı Veli'nin imamlık yaptığını görürler. Namazdan sonra Hacı Ali'yi sürekli aramalarına rağmen bir türlü bulamazlar ve dönüşte kendisinden özür dilerler."