Yapraklı ilçesinde türbesi bulunan Hacı Mustafa Efendi ile ilgili anlatılara göre Hacı Mustafa Efendi, 1870 yılında Yapraklı'da doğmuştur. Devrin kadısı olan ağabeyi Rıfat Efendi, Hacı Mustafa Efendi'yi tahsilini yapmak üzere İstanbul'a göndermiştir. İstanbul Fatih Medresesi'nde tahsilini tamamlayıp, müderris olarak Yapraklı'ya gelmiştir.
Kendilerine ait Eşrefoğlu (Eşrefiye) Medresesi'nde müderris olarak talebe yetiştirmiştir. Hacı Mustafa Efendi, bu dönemde Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden Konya Seydişehir'de türbesi olan Hacı Abdullah Efendi'nin oğlu Muhammedi Hoca Kani Efendi'den ve Kastamonu Devrekani ilçesinde yatan Hacı Merdan-ı Veli Hazretleri'nden dersler almıştır. Yaşadığı devrin tasavvuf ilminde kutbu olan Hacı Merdan-ı Veli'nin vefatından sonra Nakşibendi tarikatının bu bölgedeki şeyhi durumuna yükselmiştir.
Yaşadığı devirde çok sade ve mütevazı, fakat dönemin şartları gereği çok sıkıntılı bir hayat sürdüren Hacı Mustafa Efendi'nin herhangi bir yazılı eseri mevcut değildir. "Hac Risalesi" ve "İhlâs Risalesi" adlarıyla kitaplar yazmaya başlamışsa da dönemin şartları nedeniyle bunların basımı gerçekleştirilememiştir. 1942 yılında yetmiş dört yaşındayken vefat etmiştir. Türbesi, Yapraklı mezarlığındadır.Edinilen bilgilere göre Hacı Mustafa Efendi'nin soyu, Yapraklı'daki Dervişoğulları sülalesinden gelmektedir. Hacı Mustafa Efendi'nin, Hacı Hafız Efendi'yle de akrabalığı vardır. Hacı Hafız Efendi gibi kendisi de pek çok talebe yetiştirmiştir. Yaptırdığı medresede müritleri öğrenimlerine devam ederler, çilehanelerde kırk gün boyunca "çile" adı verilen sabır eğitiminden geçerler, bu eğitim boyunca sade tuzsuz çorba ve ekmek yerler, vakit namazlarının haricinde çilehaneden dışarı çıkmazlarmış.
Anlatılara göre Nakşibendi şeyhi olan ve Yapraklı ilçesinde türbesi bulunan Hacı Mustafa Efendi'ye civar köylerden insanlar, hediye göndermek istemi ş ler. Köyden bir kişiye birkaç bakraç yoğurtla bal verip Hacı Mustafa Efendi'nin evine göndermişler. Ancak adam, hediyelerin bir kısmını kendine ayırmış, kalanını Hacı Mustafa Efendi'ye vermiş. Hacı Mustafa Efendi: "Oğlum, o sakladığın şeyleri al, evine götür, çocuklarınla birlikte ye" demiş.